30 Nisan 2007 Pazartesi

28 Nisan 2007 İlk damga



Bu sabah erken kalktım. Haftalardan beri geçe geç saatlere kadar çalışıyorum. 2007 rehberinin bitmesi gerekiyor. Bütün işlerim son güne kalıyor. İşlerin gecikmesi stres oranınıda artırıyor.





Bugün ilk tam gün yürüyüş yapıp ilk resmi yürüyüş damgasını alacağım. Fransada başlayacak olan kesintisiz yürüyüşüm 5 mayısta başlayacak olmasına rağmen.





Sabah yorgun ama huzurluyum. Canım tost istiyor. Tost ve meyve suyundan sonra yola koyuluyorum. İlk 11 km'lik etap başlıyor. Zandvoort - Haarlem. Haarlem Hagestraat'ta bulunan Sint Jan Godshuis ilk durağım. 1437 yılında bayan Jan Bette Heinricxzoon tarafından fakirler için kurulan bu Aziz Yakup Allah'ın evi isimli binalar. Kurulduğu yıllarda Katolik hacıların uğrak yeri olmuştur. Hacılarla birlikte aynı zamanda Haçlı seferlerine katılanlarında dinlendikleri bir yer olmuştur. Hacılar ve askerler burada istirahat edip yollarına devam etmişler. 18. yüzyılda bina yetimhane olarak işlevine devam edip daha sonralarında yaşlılar ve kimsesizler evi olarak işlev görmüş. 1960'larda yeni modern düşünce tarzının etkisi ve artık günün ihtiyaçlarına yetmediği düşüncesiyle Haarlem, Heemstede sınırında yeni bir bina yapılmıştır.


Bina Kilise tarafından yıkılmak istendiysede tarihi eser olması sebebiyle yıkılamamıştır.


1972 yılında bina 4 aile tarafından alınaran Rosenstock Huessy evi olarak isim değiştirmiştir.


Binada bu aileler tarafından binlerce fakir kişiye yardım edilmiştir. Binanın yönetimini kurulan vakıf adına halen daha Wim Leenman yapmaktadır. 36 yıldan beri bu binada oturan bay Leenman aynı zamanda Haarlem'de başlangıç damgasını veren kişi.





Bay Leenman geçmişte rahip olmasına rağmen şimdilerde kendini Hümanist olarak tanımlıyor. Bilge bir kişiliğe sahip olan Leenman gelenin hemen rahat olmasını sağlayan ve kendi evindeymiş gibi hissettiren biri. Burasıda aynı zamanda bir huzur yayıyor. Hizmet veren ve yardım eden kurumlara özgür bir huzur var burada.



Wim Leenman binanın ve Rosenstock Hüessy evi tarihini anlatırken MTNL televizyonundan çekimler için ekip geldi. Konuşmamız normal süreçten çıktığından Santiago dünüşünde yeniden buluşup felsefi konularda konuşmaya karar verdik.

Binanın içinde bulunan küçük şapelde İsa ve Meryem ana heykellerinin önünde ilk resmi damgayı aldıktan sonra yeniden yola koyuldum. Bu sefer MTNL televizyonundan Özgür hanım ve çekim ekibi eşliğinde. Eve dönüş 11 kilometresi gidişten daha zor oldu. Hava sıcak. Özgür hanımın soruları zor.

Çoğu nedenini kendiminde düşünmediği sorular. Neden Katolik haç yürüyüşü? Katolikler bu olaya nasıl bakıyorlar? Müslümanlar nasıl bakıyorlar? Tebrik edenler varmı? Olumsuz bakanlar varmı?
O anda cevaplar veriyorum ama doğrumu bilmiyorum. Çünkü bende o ana kadar düşünmemiştim.
Ben kendimle baş başa kalacağımdan mutlu olacağımı tahmin ediyorum. Gerisini bilemiyorum. Yolculuğun bana yeni yolculukların kapısını açacağını biliyorum. Bugünkü tanışmada yeni hayat yolculuğunun getirisi.
Şu ana kadar bilmediğim şeyleri öğreniyorum. 35 yıldır oturduğum yöreyi öğreniyorum.
hayat boyu birlikte yaşadığımı farzettiğim insanları tanımadığımı anlıyorum. Ben Hollanda'yı, Hollandalıları ve Hristiyanları tanımıyormuşum.

Yürüyüş benim hayatıma yeni bir pencere açıyor. Bizdede Hacca gidenlerin eğer mümkünse yürüyerek gitmelerini tavsiye ederim. Yürümek başlıca bir meditasyon aracı. Hem kolay hemde hiçbir aracı kuruma ihtiyaç olmadan yapılabilen bir meditasyon. Hiç bir öncünü peşinde gitmene gerek yok. Hiç bir Hintli ile arkadaş olmanda gerekmiyor.

MTNL ekibi yürüyüşü 5-6 km takip ettikten sonra vedalaşıp ayrılıyoruz. Özgür hanım ve ekibine bana bu ilk uzun yürüyüşte eşlik ettikleri için teşekkür ederim.

Yürüyüşün güzelliği daha başlamadan geliyor. Bakalım gelecek haftalar neler getirecek.

Hiç yorum yok: